İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin mayıs ayı olağan toplantısı İSO 500 Büyük 2024 verileri ışığında Sanayimizi; Yapısal Sorunları, Rekabetçi Özellikleri ve Değişim Açısından Değerlendirmek” ana gündemi ile Fazıl Zobu Meclis Salonunda gerçekleştirildi.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Nasıl Bir Ekonomi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ moderatörlüğünde; Quanta Danışmanlık Kurucu Ortağı Dr. İbrahim M. Turhan, EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları ve TOBB-ETÜ Öğretim Üyesi ve TEPAV Danışmanı Prof. Dr. Fatih Özatay’ın katıldığı bir panel de düzenlendi.

İSO 500 Büyük 2024 yılı araştırması verilerinin sanayinin bugün içinde bulunduğu ve yaşamakta olduğu ağır faaliyet koşullarını açıkça gösterdiğini vurguladı.

“Görüyoruz ki oluşan enflasyonu çözmek ve onu tekrar düzene koymak ancak çok ağır bedellerle olabiliyor. Ve bu ağır bedellerin en büyüğünü de maalesef sanayi sektörü ödüyor” diyen Bahçıvan, sanayicilerin kendinden kaynaklanmayan sorunun çözümü için halen sabrı ve desteği göstermeye devam ettiğini, bu desteklerden en önemlisinin de hiç kuşkusuz OVP başladığından bu yan enflasyonla mücadeleye verdikleri destek olduğunu hatırlattı.

Bahçıvan şöyle konuştu: “OVP’nin 2023 yılının Ağustos-Eylül aylarında sanayinin en önemli enflasyon endeksi olarak kabul edilen temel mallar enflasyonu yüzde 58’ler civarındaydı. Ve o günden bugüne geçen neredeyse 20 ay boyunca bu temel mallar enflasyonu şu anda yüzde 20'ye gelmiş vaziyette. Yani sanayi kendisine ait olan enflasyonu düşürme, enflasyonu aşağı indirme sorumluluğunu fazlasıyla yeni getirmiş durumda. Fakat o gün yaklaşık yüzde 88’ler, 89’lar mertebesinde olan hizmetler enflasyonu şu anda gele gele 58’e gelmiş vaziyette. Ve enflasyon endeksinde hizmet enflasyonu başta olmak üzere diğer tüm faktörlerin birleşenleri olan TÜFE şu anda yüzde 37’ler seviyesinde. Şimdi bu enflasyon üzerinden oluşan bir finansal göstergeler, faizler var. Bu enflasyon ve bu enflasyonla mücadele adına atılan adımlar, ticari kredi faizlerini yüzde 55’lere, 60’lara kadar çıkarmış durumda. Bugün Türk sanayisi, işletmeden yatırıma ve stok tutmaya kadar finansmana en çok ihtiyaç duyan sektör konumundadır. Fakat gelin görün ki kendisine ait olmayan bir enflasyonun, kendisinden kaynaklanmayan bir enflasyon oranının oluşturduğu bu aşırı faiz yükünü üstlenmiş bulunmaktadır” dedi.

Sanayiciler hak etmedikleri bedeli ödüyor

Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz sanayiciler olarak enflasyon noktasındaki hassasiyetimizi ve enflasyona dönük katkımızı fazlasıyla yapıyoruz. Bu büyük katkıyı verirken görüyoruz ki en büyük ve hak etmediğimiz bir bedeli de bizler ödüyoruz. İleriki süreçte buna bağlı olarak imalat sanayinin üretim gücünün, üretim kabiliyetinin azalmasının, mal arzının kesilmesi riskini doğurmasından endişe ediyoruz. Böyle olması durumunda sanayicinin enflasyonla olumlu anlamda sürmekte olan mücadelesinin tersine dönme riski olduğunu hatırlatmak istiyorum. Çünkü eğer önlem almazsak, bir süre düşen üretim, kapanan tesisler, Türkiye'nin üretim kabiliyetinin düşmesi imalat endeksinde de tekrar bir artıya bizi döndürebilir.”

Uraloğlu duyurdu: 24 yeni deniz aracı filoya katılacak
Uraloğlu duyurdu: 24 yeni deniz aracı filoya katılacak
İçeriği Görüntüle

Üretimden net satışlar üç yıldır reel olarak geriliyor

İSO 500’ün 2024 yılı sonuçlarına göre üç temel veride tarihi olumsuz sonuçlarla karşı karşıya olduğumuzu vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi: “Birincisi, İSO 500’ün üretimden net satışları üç yıldır üst üste reel olarak geriliyor. İkincisi; sanayicinin elde ettiği karın önemli bir kısmını finansman giderlerine ayırmak zorunda olduğu gerçeği, bu yıl çok daha ağır bir noktaya gelmiş durumda. Son yıllarda ilk kez sanayiciler kazandıkları paranın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldılar. Üçüncü olarak 2024’te karlılık rasyolarının son 10 yıl ortalamasının çok altında kaldığını gösteren iki veriye daha dikkat çekerek devam etmek istiyorum. İSO 500’ün faaliyet karlılığı 2014-2023 döneminde yüzde 10,4 düzeyinde iken, 2024’te yüzde 6,2’ya gerilemiş durumda. Benzer şekilde satış karlılığının da geçtiğimiz 10 yılda ortalama yüzde 7,1 düzeyinde iken, 2024’te yüzde 2,6’ye gerilemesi de bize göre geçtiğimiz yılın dikkatle değerlendirilmesi gereken verileri arasında öne çıkıyor. İSO 500 verileri ülkemizin üretimden uzaklaşan bir döngünün içine girme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerçeğini bize net bir şekilde gösteriyor. Bunu kırmak, tersine çevirmek elimizde. Bu görev ise sadece sanayicilerin değil herkesin görevi olmalı. Çünkü sanayi sektörü ve üretim, küresel gerilimlerin ve korumacılığın alabildiğine yükseldiği bu dönemde ülkemiz için hayati önemdedir.”